
Resmi Gazete’de 29 Ekim 2017’de yayımlanan ve yeni binalarda su yalıtımını zorunlu hale getiren yönetmelik, 1 Haziran 2018 tarihinde yürürlüğe girdi. Yönetmelikle yeni yapılacak binaların çatılarında su yalıtımı zorunlu hale geldi. Hâlihazırda mevcut binalarda su yalıtımı gerektiren tadilat yapılması veya su yalıtımı yapılaması halinde de yeni yönetmelik esaslarına uyulacak. Hazırlanan projelerin, suya karşı önlem bakımından yönetmelikte öngörülen şartlara uygun olmaması halinde binaya yapı ruhsatı verilmeyecek.
Yönetmeliğe göre, yeni binalar için hazırlanan projelerde su yalıtımının da yer alması gerekecek. Mevcut binalarda ise su yalıtımı gerektiren tadilat yapılması veya su etkisine karşı yalıtım yapılması halinde yine yeni yönetmelik esaslarına uyulması gerekecek.
Çatı ve balkon yüzeylerinde suyun birikmemesi ve yapıdan uzaklaştırılması amacıyla döşenen tahliye sistemi, çatının kullanım amacı ve boyutları, yağış miktarı gibi özellikler dikkate alınarak tasarlanacak. Çatılarda yağmur suyunun yapı içine alınmadan en kısa mesafeden bina dış cephesinden uzaklaştırılması gerekecek. Balkon ve çatılarda uygulanacak yalıtım detayları; yüzeyin eğimi, alanı, kullanım amacı, çatının türü, bitkilendirme yapılıp yapılmayacağı, maruz kalacağı en düşük ve en yüksek sıcaklıklar, rüzgâr yükleri, yağış miktarı, güneşin zararlı ışınları gibi iklim koşullarına bağlı etkiler dikkate alınarak belirlenecek.
Yeni yapılarda mimari projelerde su yalıtım detaylarının gösterilmesi de zorunlu hale geldi. Proje detaylarında kullanılacak malzemenin standartlara, teknik şartnamelerde ve yönetmelik tarafından tanımlanmış standartlarda olması gerekiyor. Bu standartları sağlamayan projelere yapı ruhsatı verilmeyecek.
Peki, Çatılarda Su Yalıtımı Nasıl Yapılmalı?
Yapılarda ısı yalıtımının zorunlu hale gelmesinin ardından su yalıtımının da yeni bir yönetmelikle zorunlu hale gelmesi uzun ömürlü ve konforlu yaşam alanlarının oluşturulması için olumlu bir gelişmedir. Bunun yanında kullanılacak su yalıtım malzemesinin su geçirmeyen ancak buhar geçirgen olması su yalıtımında dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biridir. Buhar geçirgen su yalıtım örtüsü çatı altında oluşan buharı dışarıya transfer ettiğinden yoğuşmayı engeller. Yoğuşma sonucunda oluşan su, metal konstrüksiyonlu çatılarda korozyona, ahşap konstrüksiyonlu çatılarda ise çürüme, küf gibi hasarlara neden olabilir. Bunun yanında çatı altındaki yaşamın daha konforlu olması için oluşan buharın dışarı atılması gereklidir. Çatıda kullanılan yalıtım malzemelerinin nefes alan malzemelerden seçilmesi uzun ömürlü bir çatı için özellikle dikkat edilmesi gereken bir noktadır.
Çatılarda ısı ve su yalıtımı çözümlerinin birbirini tamamlayıcı olması yönetmelikte de belirtildiği gibi son derece önemlidir. Buhar geçirgen olmayan bir su yalıtım malzemesi ısı yalıtım malzemesine de zarar verecek görevini zamanla tam olarak yerine getirmesini engelleyecektir. Bunun yanında çatıda kullanılan yalıtım malzemeleri arasında hava boşlukları yaratılarak çatının nefes alması sağlanmalıdır.
Özellikle çatı altında yaşam olan binalarda oluşan buhar çatı katmanlarından hava boşluklarından atılırken, soğuk hava ile karşılaşan buhar yoğunlaşarak su haline gelecektir. Bunu önlemek için çatının ilk katmanı üzerine uygulanan buharı dengeleyerek hava boşluğuna geçmesini sağlayan özel malzemeler bulunmaktadır. Bu malzemeler, buharı dengeleyerek geçirir, yukarı geçen buhar herhangi bir şekilde yoğunlaşıp su haline gelirse, bu suyu aşağı geçirmez, hava boşluğundaki yüzeyde meydana gelen bu nem de, kısa sürede hava akımlarıyla atılır.
Binaların dış koşullara en çok maruz kalan bölümleri olan çatıların uzun ömürlü ve sorunsuz olması için kullanılacak malzemelerin yanı sıra uygulamalarının da uzman kişiler tarafından doğru şekilde yapılması gereklidir.